Valilerimiz, Mercedes S350'leri kapışıyor!
Devlet, valilik makamı için 3 tip araç belirlemeli ve 81 ilin valisi de ihtiyaç doğduğunda bu araç tiplerinden birini seçmeli
Erzurum Valisi Celalettin Güvenç'in 3. makam aracı olarak 300 bin YTL'lik 2007 model Mercedes S350 satın almasını eleştiren yazım üzerine, yurdun dört bir yanından gelen okur mektuplarından anlıyorum ki, bugünlerde Mercedes S350'ler kapış kapış gidiyor. İzmir'den yazan Hamit Tatari adlı okurum, geçen hafta yeni bir araba almak için Mercedes'in İzmir bayiine gittiğinde kapıda yepyeni bir S350 durduğunu görmüş. Kime ait olduğunu sorduğunda "Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın Ege Bölge Müdürlüğü" yanıtını almış. Okurum e-posta mesajında "Satış müdürü sohbetimizde, son haftalarda Ege bölgesinde 4 ilin valisinin de S350 model Mercedes aldığını söyledi. Vilayetlerin isimlerini de saydı, ancak aklımda kalmadı," diye yazmış.
Urfa Valisi de...
Sivas'tan e-posta gönderen Cumhuriyet Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Özgen Kangal, "Yaklaşık aynı değerde bir Mercedes'in, şu sıralarda Sivas Valiliği'ne de alındığını -ya da alınmak üzere olduğunu- duydum" diyor.
İhsan Kuran adlı Urfalı okurumdan gelen e-posta mesajından ise Urfa Valisi'nin de kendisi için Mercedes S350'yi münasip bulduğunu anlıyoruz:
"2 günden beri bahsettiğiniz lüks Mercedes'in aynısı, şu anda Urfa caddelerini arşınlıyor. Şehrimize yeni atanan Sayın Valimiz 2-3 ay önce eski Mercedes'in yerine bunu kullanmayı uygun görmüş. Duyduğumuz kadarıyla İl Özel İdaresi bu aracı, 'Eski araç çok benzin yakıyor' diye almış. Benzinden tasarruf için son model S350 V12 motor Mercedes! Eskisi çok yakıyor diye alınan yeni araç, benzini resmen içiyor!"
Esnaf siftah etmezken...
Kemal Koçyiğit adlı okurumdan gelen faks mesajı ise, kamunun vatandaşın gözüne soka soka yaptığı bu akıl almaz savurganlığa karşı, o kentlerdeki geniş halk kesiminin durumunu şu cümlelerle ortaya koyuyor:
"Hâlâ 1975 Renault, Tofaş gibi araçlara binen esnafın, dükkânını sabahın erken saatinde açıp akşama kadar siftah yapmadan beklediği, vatandaşın evine ekmek götüremediği, hastasını tedavi ettiremediği; telefon ve elektrik faturalarını, Bağ-Kur ve SSK primlerini ödeyemediği bir memlekette, valiler ve belediye başkanları saltanat sürüyor. Pekiyi bu Mercedes'in parası kimlerden çıkıyor? 300 bin YTL'lik Mercedes'i makam aracı olarak kullanan vali, acaba o ilde kişi başına düşen milli gelirin ne kadar olduğunun farkında mı?"
Söke'den yazan okurum ise valilik mevkiine gelmiş yüksek kamu görevlilerinin vicdanen "Halkım yoksul, iş yok, ben Mersedes'e nasıl binerim?" diye düşünmesi gerektiğine işaret ediyor.
Yurtdışında yaşayan okurlarımın görüşlerini yarın ele alacağım; ancak "Ben yurtdışında yaşıyorum ve burada böyle saçmalıklar yok" diye girizgâh yapan okurum Murat Girginkaya'nın şu önerisinin, kamuoyu baskısı yaratarak hayata geçirilmesini mutlaka sağlamalıyız:
"Burada yapılacak olan, devletin çeşitli kurumlar ve mevkiler için araç tipleri belirlemesidir. Valilik mevkii için uygun 3 tip araç belirlenir, valiler de araç yenileme gerektiğinde bu 3 araçtan birini seçer. Mercedes gibi bir aracın bakımına giden paraya ve yaktığı yakıta yazık."
meral tamer